Saturday, January 26, 2008

~Espanya~



Gidildi, goruldu ve SEVILDI! ben en son yillar once budapeteyi gordugumde kendimi bi yere ait hissetmistim. O gun bugundur baska ulkelerden gectimde hicbiri icimden boyle gecmedi.



Aksam yemegine 9-10 civarinda baslaniyor. En genel yemek tarzi Tapas. Benim gibi menude yemek secerken birden fazla seyi bir anda denemek isteyenler icin birebir. Cunku kucuk kucuk bir suru seyi bi arada istebiliyorsun ve hic bir zaman kendini igrenc bi sekilde dolu hissetmiyorsun. Birayi su bardagiyla veriyorlar, boylece biranin sonuna geldiginde iyice isinmis icilmez bir hal almis olmuyor.



Gece gunduz sokaklar civil civil, hep bi kalabalik ama mesela sikinti veren cinsinden
degil. Barselona'da sokak sokak gez, cunku oyle rastgele yururken bile birden bir Gaudi harikasi gorup buyulenebiliyorsun. Madrid'de ise gezilcek gorulcek bir suru muze var. Mesela Prado'du soyle basindan sonuna geziyim dersen bir gunu sirf ona ayriman lazim. Madrid soylenene gore gece hayatiyla meshur. Barselona'ya gore daha fazla secenek sundugunu soyledi herkes. Ama benim gibi oyle oturalim, icelim, sohbet edelim, sarhos olucada belki biraz dans ederiz seklinde bir eglence tercihi olan biri icin Barselona'da benim ihityacim olandan cok bile fazlasi vardi.

Bence nereye gittigin kadar kimlerle gittigin yada kimlerle vaktini gecirdiginde belirliyor bir gezinin sende biraktigi izi. Hatta bazen cok daha onemli bile olabiliyor. Bu acindanda bakildigin Ispanya iz birakti bende. Mesela en onemli 8 yildir gormedigim, benim hayatimda "cornerstone" yeri olan arkadasimi, Mauricio'yu gordum. 8 yil once Turkiye'den ayrildiginda onu birgun bir yerlerde gorucegimi biliyordumda, bu kadar uzun sure sonra bile onun gormenin kalbimi bu kadar isitcagini dusunmezdim. Son yillarda tanistigim kisilerden (hatta ispanya'da tanistigim) olusan bir grupta birden en yakinim gibi hisettigimdi o. O'ydu 8 yil onceki Obeni bilen ve o 8 yil boyunca az yada cok hayatimda olan. Birde ilginc bir gurur duydum kendimle, ikimizlede. Onca yil koparmadigimiz icin bagi ve hala dostca hissedebildigimiz icin..


Herkesin yaptigi Madrid mi Barselona mi kiyaslamasini yaparak bitirecegim Ispanya yazisini. Gerci bana oyle geliyor ki Ispanya burda bitmez, ben daha cook anlatirim, yasarim, yasatirim.. herneyse.. bence Barselona acik ara onde. Bir kere deniz var ayol! Her tepesinden doyulmaz bir manzara yasatan. Sehrin ortasinda plaj var, hatta Pompeu Fabra' ya o kadar yakin ki soyle ders aralarinda bir yuz gel. Gaudi yapilari var kendini masallar diyarindaymis gibi hissettiren..Diyecegim o ki: al beni yar gotur, gotur Barselonaya!!

Simdi yine orada olmak icin, sokaklarinda bos bos geziyor olmak icin bile neler vermemki!!

PS: Yazimiz rengarenk, cunku Ispanyada hersey boyle rengarenk..

Friday, January 18, 2008

Yine ondan bundan sundan yazayim derken yazamama hali..
Az once Hrant Dink anisina okulda duzenlenen anma torenine katilmis olmanin yasattigi duygu yogunluguyla, azeri bir sinif arkadasimin Facebook'da profilime Hrankt Dink'in fotografini koymama karsilik verdigi "abuk subuk" yorumunun yarattigi kizginlik arasinda bir yerlerde asili kaldi ruh halim.. bir de tez konuma karar veremiyor olmanin yarattigi stresde var tabi.
Kendimi tanima surecime buyuk katkisi olan Budapeste yillari bana bir kez daha gosterdi ki :Ben sayisini bilmedigim ulkeden tanistigim herkese ve her kulture karsi "hosgorulu" (zira farkliliklar hosgoru gostermemiz gereken bisi ya) olmayi becerebiliyorum ama hic bir sovenist yada milliyetci bir soyleme karsi ayni hosgoruyu gosteremiyorum, gostermicemde!
Daha bir kac hafta once "Conspiracy" adli filmi izledikten sonra butun geceyi yatakda bir o yana bir bu yana donerek gecirmem gibi mesela. Bir insanin baska bir insani oldurmesini izlmekle, bir grup insanin baska bir grup insani nasil yok edebileceklerini planlamalarini izlemek arasinda simdi benim burda tarif etmeyi beceremeyecegim cook buyuk bir fark varmis. Simdiye kadar cok Holocaust filmi izlemistimde, bu kadari bas agrisi verip uykumu kaciranini gormemistim..ve isin ilginc yani filmde alisilagelmis- kan, aglayan kadinlar ve cocuklar- hic bir drama faktorude yoktu..
Simdi senin babaannen ve deden yahudi, annen alman ve baban yahudiyse yahudi sayiliyorsun; yokedilmelisin.
Ama babaannen yahudi deden alman, baban yahudi ve annen almansa yok edilip edilmemen ne kadar yahudi gorunuslu olmana kaliyor.

Simdi ben bir guzellik yapiyim bizim kafatascilara ve onlar icin uyarlayayim bu mantigi:
Deden turk, anneannen kurt ve bu durumda babanda turk (zira erkegin ne oldugu belirliyor cocugun ne oldugunu) ve anneninde ne oldugunun pek onemi yok nede olsa baban turk. Bu durumda sanslisin ve turksun. Turk olmanin gereklerini ogrenmelisin.ogretirler. Ama sen facebook'daki profil fotografini turk bayragina cevirerek baslayabilirsin.
Eger anneanen ermeni ama kurtceden baska bir dil bilmiyorsa, deden kurt ve turkceden baska bir dil bilmiyorsa bu durumda sende kurtsun ve ben sadece vay haline diyorum. .

Simdi ben isterdimki benim bu yaziyi yazmaya baslama gudum olan Hrant Dink icin bisiler yaziyim ama dunki anma toreninde esinin konusmasini da okuduktan sonra bana soyleyecek bisey kalmamis..
Kalabaliktan anlasiliyor ki kafatasinin gecmisi ve geleceginden cok, ulkesini seven ve daha yasanilasi bir ulke isteyen ne kadar cok insan varmis.umut.
Ha birde o ermenilere karsi inanilmaz bir kin besleyen Azeri arkadasimin anneannesinin yada anneannesinin
anneannesinin ne oldugunu merak etmeden edemiyorum tabi..